SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

HUDUD BAHSİ

<< 4459 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ عَنْ شُعْبَةَ عَنْ أَبِي بِشْرٍ عَنْ خَالِدِ بْنِ عُرْفُطَةَ عَنْ حَبِيبِ بْنِ سَالِمٍ عَنْ النُّعْمَانِ بْنِ بَشِيرٍ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي الرَّجُلِ يَأْتِي جَارِيَةَ امْرَأَتِهِ قَالَ إِنْ كَانَتْ أَحَلَّتْهَا لَهُ جُلِدَ مِائَةً وَإِنْ لَمْ تَكُنْ أَحَلَّتْهَا لَهُ رَجَمْتُهُ

 

Nu’man b. Beşir (r.a), karısının cariyesi ile cinsi ilişkide bulunan kişi hakkında Rasulullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu haber vermiştir:

 

"Eğer karısı, cariyesini kocasına helâl etmişse (onunla cinsî ilişkide bulunmasına izin vermişse) yüz değnek vurulur. Helâl etmemişse recmederim."

 

 

İzah:

Bu iki rivayetin ifâde ettiği hüküm aynıdır. Birisinde^ Nurnan b. Beşir (r.a) Rasulullah (s.a.v.)'den duy­duğunu söylemiş, öbüründe de uygulamıştır. Her iki rivayetin, Nûman b. Beşir'den aynı anda duyulmuş olması mümkün olduğu gibi, farklı za­manlarda vürûdu da mümkündür.

 

Bu rivayetler hadis ulemâsı tarafından hayli tenkid edilmiştir;

 

Hattâbi "Bu hadis, muttasıl değildir, onunla amel edilmez" der.

 

Tirmizi: "Nûman hadisinin isnadında ızdırap var, Muhammed b. İsma­il'e bu hadisi sordum, Ben bu hadisi kabul etmem dedi" demektedir.

 

Nesâi: "Nûmân'ın bütün hadisleri muzdaribtir" demiştir.

 

Ulema, raviler arasında bulunan, Halid b. Urfuta'nın mechûl olduğunu söylerler.

 

İbnü'l-Arabi'nin beyânına göre; karısının izni ile, onun cariyesi ile cin­si temas kuran kişiye yüz sopa vurulması had değil, tazirdir. Ancak suç büyük olduğu için had sınırına varan bir ceza öngörülmüştür. Çünkü, -Sindî'nin de dediği gibi - evli (muhsan) olan birisinin zina etmesi hâlinde uygulanacak ceza recmdir. Başka bir ceza yoktur. Herhalde bu adama recm cezasının uygulanmayışına sebep; kadının cariyesini helâl kılma­sının bir şüphe doğurmasıdır. Kadının cariyesini kocasına ariyet olarak vermesi, onu kocasına helâl kılmasa da zayıf bir şüphe doğurur. Bu şüp­he de recmin düşmesine sebep olur. Tabi bu izah yukarıdaki rivayetlerin sahih sayılması halinde söz konusudur. Üstelik bundan sonra gelecek olan rivayette, Seleme b. Muhabbık; Rasulullah'ın, karısının cariyesi ile cinsel ilişkide bulunan şahsa had uygulamadığını söylemiştir.

 

Gerek ashab, gerekse daha sonraki ulemâ karısının cariyesi ile cinsel ilişki kuran kişiye verilecek ceza konusunda ihtilâf halindedirler.

 

Hattabfnin nakline göre; Ömer. b. el-Hattab ve AH b. Ebî Talib (radı-yallâhü anhumâ), bu durumdaki bir kişinin recmedilmesi gerektiğini söy­lerler. Atâ b. Ebî Rebah, Katâde, Mâlik, Şafiî, Ahmed ve İshak da aynı

 

görüştedirler.

 

Zührî ve Evzâî'ye göre sopa vurulur, ama recmedilmez.

 

İmâm Ebû Hanife ve talebelerine göre; adam karısının cariyesi ile zi­na ettiğini; ikrar ederse recmedilir, Ben, onun bana helâl olduğunu zan­nettim, derse had uygulanmaz.

 

Sûfyân-ı Sevm'den de; "eğer bu işi yapan adam, cahilliği bilinen birisi ise ta'zir edilir, had uygulanmaz" dediği rivayet edilmiştir.

 

Avnü'l-Mâbûdda, Haılâbî'nin aksine Ahmed ve İshak'ın, mezheplerinin Nûman b. B esir'in naklettiği şekilde olduğu Şevkânî'nin de bunu sa­hih bulduğu söylenmektedir.